Kavak
Mitolojik Ağaçlar

Kavak Ağacı Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarında yaşam bulan bir ağaç türüdür. Ülkemizde nehir ve dere kıyılarında sıkça görülen, uzun boyu ile dikkat çeken ve hızlı büyüyen bir ağaçtır. Yapraklarının daldan ayrıldığı yerden biraz kıvrılarak çıkması kavak yapraklarının en ufak esintide hareket ederek ses çıkarmasını sağlar. Bu durum kavağın enerji kaybetmesine, aynı zamanda topraktan bu enerjiyi karşılamak için daha çok su ve besin çekmesine neden olur. Elde edilen bu enerji ile kavaklar daha çok büyür ve boyları daha da uzar. Bu açıdan bakıldığında uçuşan bu yapraklar kavak için aslında birer rüzgâr tribünüdür. Öte yandan kavak yapraklarının rüzgârda çıkardığı sesin ruhu dinlendirici bir etkisi vardır.

Kavak ağacı, Orta Asya Türk kültüründe önemli bir yere sahiptir. Yer ve gök arasında bir köprü olan kavak ağacı kutsaldır. Eski Türklerde önemli kararların kavak ağacı altında alındığı biliniyor. Kavak ağacının Orta Asya’daki ismi “direk” kelimesinin kaynağı olan “bay tirek” veya “bay terek”tir. Bugün hala “baba” için kullanılan “evin direği” kelimesi buradan gelir. Çünkü önemli kararlar babanın yanında, baba ile birlikte alınır.

Türk mitolojisinde ölümden sonraki yaşam ile bağlantı kuran kavak ağacı Yunan mitolojisinde de ölüler diyarı ile bu dünya arasında geçen birçok efsaneye konu olmuştur. Bu hikayelerin birinde ölüler ülkesi tanrısı Hades ile Leuke arasındaki aşk hikayesi anlatılır. Hades, Zeus’un kardeşidir. Zeus baş tanrı olduğunda yerin altını, yani ölüler diyarının yönetimini Hades’e, denizleri Poseidon’a bırakmış, gökyüzünün yönetimini ise kendisi almıştır. Hades, Okeanos ile Thetis’in kızı, orman perisi Leuke’ya âşık olur. Onu alıp ölüler ülkesine kaçırır. Fakat Leuke ölümsüz olmadığı için ölüler ülkesinde ölüme teslim olur. Hades bu duruma çok üzülür. Leuka’yı ölüler dünyası ile bağı olan bir ağaca çevirmek ister ve ismi “beyaz” anlamına gelen Leuka’yı ak kavağa dönüştürür.

Kavak ağacını Antalya’da hemen hemen bütün dere ve nehir kıyılarında görebilirsiniz.